TÜSİAD’a Bilecik’ten ilk tepki Münür Şahin’den geldi

ABONE OL

News

0

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nden (TÜSİAD) hükümetin ekonomi başta olmak üzere güncel politikalarını eleştirilerin ardından TÜSİAD’a tepkiler gelmeye devam ediyor.

Bilecik’te ilk tepki Osmaneli eski dönem belediye başkanı AKP’li isim Münür Şahin’den gelirken Şahin, TÜSİAD üyelerinin sorunlarına öneriler sunacağına, siyasilere ayar verme alışkanlığını sürdürdü ifadesinde bulundu.

Türkiye sanayisi her yıl gerçekleşen büyüme oranları  ve devletin üretim, istihdam, ihracat ARGE, teknoloji destekleri  ile büyük gelişim gösterdiğini vurgulayan Münür Şahin, TÜSİAD’a tepki olarak şu ifadeleri kullandı.

“Altyapıya yapılan büyük yatırımlarla yol,liman, havaalanları  ile ulaşım çok iyi seviyelere geldi.Kendi uçağını,otomobilini, hakliopterini,silahlarını,İnsansız Hava Araçlarını üretecek ve ihraç edecek güce erişirken,inşaat,enerji,beyaz eşya vb.bir çok sektörde ihracat rekorları kırıldı.OSB lerle yatırımcının önü açıldı.

Türkiye Bağımsız dış politikalar izlerken,ekonomide mevcutlar geliştirilirken,yeni pazarlara yönelindi.Türk Cumhurriyetleri,İslam Ülkeleri,Afrika,Asya ülkeleri ve özellikle Çin vb.ülkelerle ticaret ve yatırımlarda işbirlikleri geliştirildi,ekonomiye canlılık getirildi ve yeni  altarnatifler sunuldu.

ABD,AB ve İsrail’in emperyalist uygulamalarına zarar veren bu gelişim bu ülkeleri rahatsız ediyor.Tabiki bu ülkelerin işbirliği yaptığı TUSİAD da bu yeni pazarlara ve yeni yatırımların bazılarına karşı.TÜSİAD hakim üyelerinin bir kısmı çıkarları gereği ABD,AB,İsrail  ülkelerinin dışındaki işbirliklerini eksen kayması görüyor.

TUSİAD Başkanı ve TUSİAD yüksek istişare konseyi başkanı eski alışkanlıklarını hatırlayarak zamanlaması çok manidar olan bir dönemde bildiri yayınladılar ve açıkladılar.1979 yılında darbeye zemin hazırlamak için Ecevit Başkanlığındaki CHP Hükümetini devirmek için gazetelere ilan vererek kamuoyunu kışkırtarak 1980 darbesine zemin hazırlayan  TUSİAD,yaptığı acıklamalarla siyasete yön verme alışkanlığını sürdürdü.

Ortadoğuda,Karadenizde,Akdenizde,Ege’de ve Kafkasya da  emperyalist ABD,AB ülkeleri ve Katil İsrailin planlarını uygulamaya koymak istedikleri  dönemdeyiz.Bu emperyalist ülkelere  karşı tek engel Türkiye ve Cumhurbaşjanımız.

Bizi iç sorunları olan bir ülke konumuna sokarak hedeflerine varmaya çalışanların safında yer alan TUSİAD başkanlarının çıkışı tesadüf değil.Tabiki tüm TUSİAD üyelerinin başkanları gibi düşünmediğini biliyoruz.Onları bu düşüncelerden ayrı devletinin yanında yer alan saygın  iş insanları olarak görüyor ve sorunlarının çözümünü bizde istiyoruz.

Son günlerde ülkemizde yaratılmak istenen ve planları devlet aklı tarafından tespit edilen bir çok girişimi izliyoruz.Amaç Türkiye yi eski kargaşa ortamlarına sokarak dış dünya ile ilgisini engellemek.ABD,AB ve Katil İsrail’in amaçlarını kolaylaştırmak.Ama Türkiye eski Türkiye değil.

Geçmişte bu ülkede uçak üreten,silah üreten, otomobil üreten iş adamlarının nasıl katledildiğini ve engellendiğini biliyoruz.Aselsan’da şehit edilen mühendisleri,Ispartada düşürülen uçakta şehit edilen hocalarımızı unutmuyoruz.Gezi olaylarında hedefin ağaç,park değil,Türkiye ekonomisi olduğunu biliyoruz.

Bugün bir çok alanda yüksek teknolojiye nasıl geldiysek, Allah korusun bunlara fırsat doğduğunda yine aynı şeylerin yaşanacağını unutmayalım. Yıllarca aşağıladıkları ve bir şey üretemez dedikleri Türk insanının ve Müslümanların engel olunmadığında, fırsat verildiğinde neler yapabildiklerini artık Dünya biliyor ve gördü.

Devletin tüm desteklerinden yararlanan, bir kısım üyeleri yurt dışında şirketler kurarak Türkiye’de vergi vermeyen, kurlar arttığında maliyetler ve enflasyon artıyor diye bağıran, şimdilerde de kur sabit gidiyor ihracatçı perişan diyen, sendikalaşmaya karşı olan, emekçileri kendilerine mecburen hizmet etmek zorunda insanlar olarak gören, iş başı eğitim programlarını çarptırarak eğitim yerine bedava işçilik olarak kullanan, mesleki eğitime destek olmayan, Üniversitelerle yeterince işbirliği yapmayan sonrada nitelikli personel yok diyen sanayicierinde TUSİAD üyesi olduğunu biliyoruz. Asgari ücretle veya biraz üzerinde ücretle işçi çalıştıran sonrada çalışacak işçi, yok diya ağlayanlarda TUSİAD üyesi.

Depremde yıklan binaların müteahhitleri, Kartepe de yanan otelin sahipleri, şirket kurup dolandırcılık yapan sahte iş adamları, bahis şirketlerinin ortakları ,enflasyonu körükleyen zamları yapan şirketler,çevreye zarar veren,doğayı kirleten üretim tesisleri,zam üzerne zam yapan özel okullar.özel üniversiteler vb.bunlarında hepsi TUSİAD üyesi. Üyelerinin bu sorunlarının çözümüne yardımcı olmayan, bahanelerle konuları saptırıp algı yaratanda TUSİAD başkanları ve destekçileri.

Dürüst iş adamları başımızın tacı. Sorunları varmı var biliyoruz. Çözümü için siyaset ve dürüst iş adamları uğraşıyor.Türkiye her yıl büyüyor.Sorunlarımzda olsa da savunma sanayinde,enerjide,inşaatta,nükleer enerjide vb.bir çok sektörde Arge destekli teknolojik yatırımları gerçekleştirdik.İhracatta rekorlar kırıyoruz.

Türk mühendisleri bu tesislerde, şirketlerde ARGE çalışmaları ile en önde teknolojiyi yakaladılar. Bazılarında her ülkeyi geçtiler. Türk insanı, Türk işadamları, Türkiye’deki okullarda, üniversitelerde okumuş bizim çocuklar, bizim gençler Dünyayı hayran bırakacak ürünleri geliştirdi. Kimse gençlerin kıyafetini, inancını sorgulamadı. Özgürce gençlerimiz işlerine odaklandı ve başarılar geldi.

TUSİAD geçmişte CHP Hükümeti Başbakanı Bülent Ecevit ve ekibini hedef almıştı ve cuntacılarla devirmişti. Sonraki yıllar Turgut Özal, serbest piyasa ekonomisini savunan Tansu Çiller, sonrası Necmettin Erbakan TUSİAD’ın hedefiydi.Bugün geldiğimiz nokta da hedef Recep Tayyip Erdoğan ve yine gelişen güçlenen Türkiye.

Amaç belli coğrafyamızda, bölgemizde sınırlar tekrar çizilirken ABD, AB ve Katil İsrail’e engel sadece Türkiye ve onun lideri Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve hükümeti var.Atatürk’ün Türkiye’sinde Emperyalizme karşı çıkan ve tam bağımsız Türkiye’yi savunan Erdoğan gitmeli diyor TÜSİAD.

Yazımızı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözleri ile bitirelim;” İçimizdeki Bedhahlar  olmasa, dışımızdaki Bedhahlar  bir şey yapamaz”.